Bartın’daki maden ocağı patlaması, yürekleri dağladı.
Dün geceden beri süren tedirgin bekleyiş 40 işçinin vefat haberi ile neticelenirken, olay bölgesinden feryat sesleri yükseldi.
Yaşanan facia sonrası, vefat edip kimlikleri belirlenen işçilerden, yürek burkan detaylar ortaya çıktı.
Patlamadan yara almadan kurtulan işçiler, arkadaşları için seferber olurken o anlatı anlattı.
“Hepsi genç, çoğu bekar”
Vefat eden maden işçilerinin vardiya arkadaşlarından Celal Kara, “İçerideki arkadaşlarımızın hepsi genç, birçoğu bekar. Evli olan arkadaşlarımızda var aralarında ama bu hissi yaşamayan bilmez. Biz vardiya arkadaşlarımızı içeride bırakmadık. Tedbirimizi alarak onları içeriden çıkarmaya gittik.
Hiçbir şeyden korkmadan, tereddüt dahi etmeden girdik ve mücadelemizi verdik. Hemen hemen 24 saattir buradayız. Başımız sağ olsun, bütün ülkemizin başı sağ olsun” ifadelerini kullandı.
5 gün önce baba oldu
Olayla ilgili en acı detaylardan biri ise hayatını kaybeden işçi Aziz Köse’nin 5 gün önce baba oluşuydu.
Bebeğini 5 gün önce kucağına alan Köse’nin sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı “Canım oğlum ailene hoşgeldin” paylaşımı ortaya çıktı.
“Bir tanesinin eşi bugün doğum yapacaktı”
Olay anının kelimelerle anlatılamayacağını söyleyen maden işçisi Aydın Kalaycı ise, “Toz bulutu o kadar yoğundu ki, ses o kadar yüksekti ki o an gerçekten anlatılamaz. Arkadaşlarımızı kaybettik, aralarında evli olanlarda vardı, yakın zamanda çocuğu olacaklar vardı, hatta içerideki arkadaşlarımızdan bir tanesinin eşi bugün doğum yapacaktı” dedi.
“Amasra ve bizim için çok kara bir gün”
14 yıldır maden işçiliği yaptığını aktaran Kalaycı, “Amasra’da ilk defa böyle bir şey yaşandı. Maden 7 gün 24 saat dışarıdan izleniyor, gaz olsun, karbonmonoksit olsun bütün her şeyi takip ediliyor. İlk kez böyle bir şey başımıza geldi. Ben içeriden çıktım, tekrardan arama kurtarma çalışmalarına katıldım. Gündüz vardiyadan çıkan arkadaşlarımız tekrardan çalışmalara katılmak için yanımıza geldiler. Amasra ve bizim için çok kara bir gün” şeklinde konuştu.
“Beş adım daha geride olsam şu anda aranızda olamayabilirdim”
Maden ocağının içine girmeden tarif edilemeyecek bir yer olduğuna vurgu yapan Kalaycı, “Galerilerimiz açık, üretim yapılan yerlerimizde göçük yok. Amasra’da kimsenin tahmin etmeyeceği, istenmeyen bir şey yaşandı. Herhangi bir tehlikeli durum olduğunda amirlerimiz bizi ocağın içerisine sokmazlar. Burada kesinlikle ihmal yok. Ben eksi 300. katta çalışıyordum. Belki iki dakika, belki 5 adımla kurtuldum. Beş adım daha geride olsam şu anda aranızda olamayabilirdim” ifadelerini kaydetti.
“Rahatsız olduğum için işe gitmedim”
Olayın olduğu gün rahatsızlığı sebebiyle maden ocağına gelemediğini söyleyen Harullah Bakırtaş da, “Ben normalde bu vardiyadaydım ama rahatsız olduğum için bu akşam işe gelmedim. Benim yerime diğer arkadaşım ocağa geldi. İçerideki arkadaşlarımız vefat ettiler” dedi.
“İçeri girerken taktığımız maskelerin oksijeni bitti”
Patlama haberini alır almaz madene geldiğini söyleyen Bakırtaş, “İçeriye girdikten sonra gördüğümüz ortam çok farklıydı. Arkadaşlarımızın bir kısmı karbonmonoksit gazıyla zehirlenmişler. Onların o hallerini gördük. İçeri girerken taktığımız maskelerin oksijeni bitti. Mecburen çıkmak zorunda kaldık ocaktan, yerin altında 50’ye yakın bir kurtarma ekibi vardı. Can güvenliğimiz için dışarıya çıkmak zorunda kaldık. Şimdi yeniden diğer arkadaşlarımız içeriye girecekler” diye konuştu.
“Aynı sofrayı paylaştığım arkadaşlarımı kaybettim”
14 yıldır aynı maden ocağında çalıştığını vurgulayan Bakırtaş, “Yıllarca beraber çalıştığım, aynı sofrayı paylaştığım arkadaşlarımı kaybettim. Bu çok değişik bir duygu, anlatılmaz” ifadelerini aktardı.